Anonim Şirketin Kuruluşu Kuruluş Aşamaları Ayni Sermaye İle Devralınacak İşletme Ve Ayınlara Değer Biçilmesi
Anonim Şirketin Kuruluşu Kuruluş Aşamaları
Anonim Şirketin Kuruluşu
2. Kuruluş Aşamaları
A. Ayni Sermaye İle Devralınacak İşletme Ve Ayınlara Değer Biçilmesi
Anonim şirkete sermaye olarak para dışında bir malvarlığı değerinin sermaye olarak konulması ve kuruluş sırasında bir işletme veya ayın devralınması durumunda, bu unsurların değerinin mahkemece atanacak bilirkişi tarafından belirlenmesi zorunludur ( TK.343 ). Bu düzenleme, şirket malvarlığının korunması maksadıyla getirilen tedbir niteliğinde bir düzenlemedir.
Değer biçecek olan bilirkişiyi şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi atayacaktır.
Bilirkişi tarafından hazırlanacak olan raporda, sadece biçilen değerin belirtilmesi ile yetinilmeyecektir. Raporda ayrıca belirtilmesi kanunen zorunlu tutulan hususlar:
• Değerlemede kullanılan yöntem. Sadece yöntemin belirtilmesi yeterli değildir. Bu yöntemin somut olayın özellikleri dikkate alındığında, herkes için en adil ve uygun yöntem olması gerekmektedir,
• Şirketin kuruluşu sırasında getirilen sermaye unsurları arasında vadesi gelmiş alacağın da bulunması durumunda, bu alacakların gerçek olup olmadığına, geçerli olup olmadığına, tahsil kabiliyetinin bulunup bulunmadığına, üzerinde haciz olup olmadığına ve vadesinin gelip gelmediğine ilişkin tespitlerin ve tam değerlerinin de değerleme raporunda yer alması gerekmektedir.
• Sermaye olarak taahhüt edilen unsurlara değer biçilmesi durumunda, ayni olarak konulan her bir varlık için ayrı ayrı olmak üzere, bu varlıklar karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarına ve TL karşılığına ilişkin hesaplamanın değerleme raporunda yer alması gereklidir.
Değerleme raporunda belirtilen bu hususlara ilişkin olarak yapılacak açıklamaların tatmin edici gerekçeler içermesi ve hesap verme ilkesinin icaplarına uygun olması gerekir.
Bu şekilde hazırlanan değerleme raporuna, kurucular ve menfaat sahiplerinin itiraz etme imkanı vardır ( TK.343 ). Bu itiraz için kanunda bir süre öngörülmemektedir. Ancak hükümden mahkemece raporun onaylanmasından önce itiraz edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Zira, mahkemenin onayladığı rapor kesindir. Mahkemenin raporu onaylamak için ne kadar beklemesi gerektiği ya da onaydan önce raporun kimlere tebliğ edilmesi gerektiği açıklanmamıştır. Bu boşluk uygulama tarafından doldurulacaktır.
Kaynak : Şirket Hukuku ( S. 358 – 359 )