Tüzel Kişilik ve Sınırlı Sorumluluk
Tüzel Kişilik
Tüm ticaret şirketleri gibi, anonim şirketlerde de tüzel kişilik zorunlu bir unsurdur. eski Ticaret Kanunu madde 137’den farklı olarak yeni Ticaret Kanunu madde 125, şirketin işletme konusu içinde kalmak kaydı ile bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebileceği ifadesine yer vermemiştir.
Aksine şirketin, Medeni Kanun madde 48 çerçevesinde bütün haklardan yararlanıp, borçları üstlenebileceğini düzenlemiştir.
MK.48 tüzel kişilerin cins, yaş ve hısımlık gibi yaradılış gereği; insana özgü niteliklere bağlı olanlar hariç tüm haklara ve borçlara ehil olduklarını hükme bağlamaktadır.
Bu düzenleme, doğal olarak ticaret şirketleri bakımından ultra vires ilkesinin terk edildiği yorumlarına sebep olmuş, gerekçede de madde ile ilgili bu yönde açıklama yapılmıştır.
Sınırlı Sorumluluk
Anonim şirketleri şahıs şirketlerinden ayıran önemli özelliklerden birisi, pay sahiplerinin sınırlı sorumlu olmasıdır.
Madde ifadesi yanlış anlaşılabilecek şekilde kaleme alınmış olmakla birlikte, sorumluluk sınırını taahhüt edilen kısım değil, pay sahibinin getirmeyi taahhüt ettiği sermaye borcundan henüz şirkete ödememiş olduğu kısım oluşturur ( TK.329/II ).
Henüz ödenmeyen kısmın ne kadar olduğunun esas sözleşmeye bakılarak anlaşılması mümkün değildir.
Pay sahibinin şirkete karşı sınırlı sorumlu olup olmadığı değerlendirilirken ayni ve nakdi sermaye taahhütleri bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekir.
Ayni sermaye taahhütleri bakımından pay sahibinin taahhüdünden henüz getirilmemiş olan bir kısmın bulunması mümkün değildir.
Ticaret sicil müdürünün bildirimi veya şirket yetkililerinin talebi ile özel sicillere tescil işlemi gerçekleştirilir ( TK.128/VI ).
Özel sicile tescili gerekmeyen ayni sermaye değerleri bakımından ise, şirket tüzel kişilik kazandığı anda malik sıfatı kazanır ( TK.128/IV ).
Bu durumda, pay sahibinin şirkete karşı sınırlı sorumluluğundan söz edilemez.
Özel sicillere tescildeki bir gecikme, pay sahibinin temerrüdü değil, ticaret sicil müdürünün veya şirket temsilcilerinin ihmalini gündeme getirir.
Bu çerçevede şirkete karşı sınırlı sorumluluk, ancak nadi sermaye taahhütlerinde gündeme gelebilir.
Tüzel Kişilik
Pay sahibinin sorumluluğu sadece anonim şirket tüzel kişiliğine karşıdır.
Şirket alacaklarına karşı sadece şirket tüzel kişiliği sorumlu olup, şahıs şirketlerinin aksine şirket malvarlığından alacağın tahsil edilememesi ya da şirketin sona ermesi durumunda ortaklara müracaat imkanı bulunmamaktadır ( TK.329 ).
Ancak hükümde yer alan, pay sahiplerinin sermaye borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının sadece şirkete karşı olduğu ifadesi;
hem gereksiz olması hemde İİK.89 hükmü çerçevesinde şirketin pay sahibindeki alacağının şirketten alacaklı olan üçüncü kişi tarafından haczedilmesi imkan ile bağdaşmaması sebebiyle eleştirilmiştir.
Kaynak : Ticaret Kanunu ( S. 337 – 338 )