Mirasın Reddi – Reddi Miras
Mirasın Reddi (Reddi Miras) ve Çeşitleri
Mirasbırakan henüz hayatta iken, mirasın reddi mümkün değildir. Böyle bir halde, ancak mirastan feragat sözleşmesi yapılabilir veya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 678. maddesindeki şartlar varsa miras hakkı devredilebilir.
Mirasın reddi yani reddi miras, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605-618. maddelerinde oldukça ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. 605. maddede, iki türlü ret görülmektedir.
Bunlardan birincisi asıl şeklidir. Bu red şeklinde, mirasçının mirasın reddine dair açık bir irade beyanı aranır.
Mirasın reddinde ikinci şekil ise, miras bırakanın ödemeden aciz olduğunun açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olmasıdır (4721 sayılı kanun m.605, f.2)
MİRASBIRAKANIN ÖDEMEDEN ACZİ NEDENİYLE RET
Medeni Kanun m. 605, f. 2 uyarınca, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. Burada mirasın reddolduğu hakkında kanuni bir karine vardır. Bu hüküm dolayısıyla ödemeden aciz nedeniyle (hükmen) red, mirasın mirasçının açık bir irade beyanıyla reddolunabileceği şeklindeki asıl kurala olan bir istisnadır.
Aşağıda açıklanacak olan aciz nedeniyle reddetme şartları bulunduğu halde, miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır. Bu durumun meydana gelebilmesi için miras bırakanın ödemeden aczinin açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olması şarttır.
Bu red durumunun meydana geldiği birinci hal, miras bırakanın ödemeden aczinin resmen tespit edilmiş olmasıdır. Örneğin; miras bırakanın alacaklısının ödemeden aciz belgesi almış olması veya iflasına karar verilmiş olması ya da büyük bir borcu için malları üzerine haciz konmuş bulunması hallerinde hükmen reddin sonuçları meydana gelecektir.
İkinci hal ise; miras bırakanının ödemeden aczinin açıkça belli olmasıdır. Yani miras bırakanın borçlarını ödeyecek malı veya parası olmadığının herkesçe bilinir olmasıdır. Yani miras bırakanı tanıyanların, onun çevresindeki kişilerin bunu bilmeleri yeterlidir. Özellikle, mirasçıların bu durumu bilmeleri gerekir.
Elbette son aşamada veraset konusu terekenin(mirasın) borca batıklığının sabit olup olmadığı ve bu sebeple mirasın reddedilmiş sayılıp sayılmayacağı hakim tarafından takdir edilecektir.
Ödemeden Aciz Nedeniyle Reddin Sonuçları
Hükmen red durumunun dava yolu ile tespiti istenebileceği gibi açılmış olan bir davada veya yapılan bir icra takibinde itiraz yolu ile de bu ileri sürülebilir. Böyle bir itiraz yapılması süreye bağlı değildir.
Fakat ilgili kişiler, terekenin borca batık olmadığını, miras bırakanın ödemeden aciz olmadığını ispatlayabilirler. Ayrıca terekenin borç içinde bulunmasına rağmen mirasın mirasçı tarafından açık veya örtülü olarak kabul edilmiş olduğunu ve bu sebeple mirasçının red hakkının ve hükmen red karinesinin düşmüş olduğunu (TMK m.610) iddia ve ispat edebilirler.
Hükmen ret halinde mirasçılık sıfatı ve miras bırakanın borçlarından sorumluluk ortadan kalkar. Mirası kabul eden herhangi bir mirasçı çıkmaz ise mirasın resmi tasfiyesi yoluna gidilir.
Ret Hakkının Kaybedilmesi
Mirasın açık veya örtülü kabul halinde veya süresi içinde red hakkının kullanılmaması nedeniyle mirası red hakkı kaybedilir. Bu durumda miras bırakanın borçlarından da sorumlu olunacaktır.
Mirasın örtülü olarak kabul edilmesi durumu ise; mirasçının terekenin olağan yönetimini gerektirmeyen veya mirasa ait işlerin idaresi niteliğinde bulunmayan bir işlem veya fiili yapmış olması veya mirasçının terekeye ait bir malı gizlemesi veya bunu zimmetine geçirmesidir.
Mirası Ret Süresi
Medeni Kanun m.606 gereğince mirasçılar mirası üç ay içinde reddedebilirler. Bu süre içinde reddedilmeyen miras, kabul ve kesin olarak kazanılmış olur. Bu sebeple mirası kabul etmek istemeyen mirasçının bu süre içerisinde red beyanında bulunması şarttır aksi takdirde red hakkını kaybeder. Çünkü bu süre hak düşürücü bir süredir.
Bu süre kanuni mirasçılar için miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren başlar. Fakat geçerli mazereti olması sebebiyle ölümü geç öğrenen mirasçıların süresi ölümü öğrenme tarihinden itibaren başlar.
Yukarıda belirtildiği üzere mirası red süresi ve reddin nasıl yapılacağı çok önemlidir. Bu hususta geç kalınmadan veya geç kalınmışsa da avukata danışılarak gerekli işlemlerin yapılması gereklidir. Aksi takdirde miras bırakanın tüm borçları da mirasçılar üzerine kalacak olup, tüm şahsi malvarlığı ile de borçlulara karşı sorumlu olunacaktır. Konusunda uzman olan avukattan yardım almanız sizi gelecekteki birçok problemden kurtaracaktır.
Aşağıdaki bloglar da ilginizi çekebilir;